İsrail’in Maariv gazetesinin haberine göre, kabine toplantısında Gazze Şeridi’nin güneydoğusundaki İsrail’e ait Kerm Ebu Salim Sınır Kapısı’ndan Gazze’ye insani yardım ulaştırılmasına ilişkin tartışmalar yaşandı.
İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Ben-Gvir, toplantıda, “İsrail’e ait sınır kapısından Gazze’ye insani yardım ulaştırılması hususundaki öfkesini” dile getirdi.
Ben-Gvir, Başbakan Binyamin Netanyahu’ya, “Kabinede tartışılmadan politikanın aniden değiştirilmesi kabul edilemez, kurban sayısında büyük bir artış var.” dedi.
İsrailli Bakan ayrıca, “Kabinede tartışılıp sonuçları alınmadan Kerm Ebu Salim Sınır Kapısı’nın açılmasına karar verilmesi, böyle bir sorumsuzluk nasıl olabilir?” ifadelerini kullandı.
Sınır kapısının açılmasına her zaman karşı çıktığını hatırlatan Ben-Gvir, “Hamas’ın elinde tuttuğu İsrailli esirlere yardım ulaştırmadan, Gazze’ye yardım ulaştırılmaması gerektiğini” söyledi.
Başbakan Binyamin Netanyahu da Ben-Gvir’e, “ABD’liler günde 200 insani yardım tırı karşılığında 50 yerine 80 rehinenin serbest bırakılmasında bize yardım ettiler. Bütün tırların Refah Sınır Kapısı’ndan geçişine izin vermek mümkün değil. Bu yüzden, kalan (Hamas’ın esir aldığı) alıkonulanları geri getirebilmemiz için Kerm Ebu Salim Sınır Kapısı'nı açmamız gerekiyor.” şeklinde cevap verdi.
Gazze'deki hükümet Kerm Ebu Salım Sınır Kapısı'ndan yardım tırı getirilmediğini belirtti
Öte yandan, Gazze’deki hükümetten isminin açıklanmasını istemeyen bir kaynak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kerm Ebu Salim Sınır Kapısı’ndan Gazze’ye herhangi bir yardım tırının girmediğini bildirdi.
Kaynak, İsrail’in bu sınır yardım tırlarında arama yapmak için kullandığını, aramanın ardından yardım tırlarını Mısır sınırındaki Refah Sınır Kapısı’na gönderdiğini söyledi.
Gazze Şeridi’nin güneydoğusunda, Refah kentinde, İsrail, Gazze, Mısır sınır noktasında bulunan Kerm Ebu Salim Sınır Kapısı, 7 Ekim öncesinde akaryakıt ve ticari malların Gazze'ye girişi için kullanılıyordu.
İsrail ile Hamas’ın çatışmalara "insani ara” uzlaşısının ardından Gazze’ye insani yardımlar yalnızca Gazze-Mısır sınırındaki Refah Sınır Kapısı'ndan ulaştırılıyor.
İsrail'in Gazze'yi işgalinde 7 Ekim sonrası
Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, "Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlere yönelik sürekli ihlallere karşılık verme" gerekçesiyle İsrail'e 7 Ekim'de kapsamlı saldırı düzenledi.
İsrail, 7 Ekim'deki saldırılarda 1200 İsraillinin öldüğünü, 5 bin 132 kişinin de yaralandığını açıkladı.
İsrail'in Gazze Şeridi'ne saldırılarında en az 8 bini çocuk, 6 bin 200'ü kadın olmak üzere, 18 bin 800 Filistinli öldü. Enkaz altında binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı tahrip ediliyor.
İsrail ordusu, Gazze Şeridi'ne saldırılarının başladığı 7 Ekim'den bu yana 122'ye karadan işgal sürecinde olmak üzere 454 askerinin öldürüldüğünü duyurdu.
Çatışmalara 24 Kasım'da 4 günlüğüne verilen ve daha sonra 3 gün daha uzatılan "insani ara"da 81 İsrailli ve 240 Filistinli esir karşılıklı serbest bırakıldı. Öte yandan İsrail, binlerce Filistinliyi alıkoyup hapsetmeye devam etti.
İşgal altındaki Batı Şeria ve Kudüs'te de İsrail güçleri ve yasa dışı Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 297 Filistinli hayatını kaybetti.
İsrail ordusu ile Lübnan'daki Hizbullah'ın sınır hattındaki çatışmalarında ise 24 Lübnanlı sivil, 109 Hizbullah mensubu ve 5 İsrailli sivil ile 6 İsrail askeri öldü.
Gazze'de silah zoruyla abluka altında yerinden edilen 1,9 milyon Filistinli, barınma, gıda, temiz su, ilaç ve sağlık hizmetlerinden yoksun şekilde yaşam mücadelesi veriyor.