The Star gazetesinin haberine göre, Enver, parlamentoda yaptığı konuşmada, Hamas’ın kınanması yönünde baskı yapan Batılı ülkeleri ikiyüzlülükle suçladı.
Batılı ülkelerin Rusya-Ukrayna krizinde "sert duruş" sergilediğini söyleyen Enver, "sürekli zulme" sebebiyet veren Filistin-İsrail çatışmasına ise sessiz kaldıklarını vurguladı.
Enver, baskıları kabul etmediğini, hükümetinin Filistinli gruplarla ilişkileri sürdürmeye devam edeceğini belirterek "Batılı ülkeler, her toplantıda Malezya'nın Hamas'ı kınayıp kınamayacağını bilmek istiyorlar." ifadesini kullandı.
Malezya’nın Filistin’e yaklaşık 21 milyon dolar (100 milyon ringgit) yardımda bulunacağını aktaran Enver, bölgeye gıda ve tıbbi yardım gönderilebilmesi için İsrail'in Gazze ablukasını kaldırması yönünde çağrıda bulundu.
"Masumlara zarar veren eylemleri tasvip etmiyoruz"
Filistin-İsrail çatışmasında yaşanan sivil ölümlere ilişkin de konuşan Enver, “Duruşumuz net; kim olursa olsun, masumlara zarar veren hiçbir eylemi tasvip etmiyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
Enver, İsrail ile Filistin arasındaki çatışmaya "sert bir önlem" alınmadığı takdirde bunun bir "soykırıma dönüşeceğini" vurguladı.
Enver, gelecek birkaç gün içinde, İsrail saldırılarının durdurulmasına yönelik harekete geçilmemesi durumunda, Filistinlilerin ve Gazze halkının toplu katliamına izin verilmiş olacağını söyledi.
Askerlerin Filistin’e Barış Gücü olarak gönderilmesi, Filistin'e komşu ülkelerin "mutabakatına" bağlı
Başbakan Enver, Malezya Silahlı Kuvvetlerinin barışı koruma ve insani yardım çerçevesinde Filistin'e konuşlandırılmasının "komşu ülkeler" arasında "uzlaşıya" ihtiyaç duyduğunu belirtti.
Filistin’in komşu ülkeleri arasında bir mutabakat olmaksızın Malezya askeri kuvvetlerinin bölgeye gönderilemeyeceğini söyleyen Enver, "Mutabakat olmaksızın, Malezyalı barış gücü askerlerini veya insani yardımı taşıyan uçakların inişine izin verilmeyecek." dedi.
Enver, muhalefetten gelen, hükümetin Malezya askeri güçlerini bölgeye göndermek istemediği yönündeki iddiaları da reddetti.
İsrail-Filistin çatışması
Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı İsrail'e "Aksa Tufanı" adıyla kapsamlı saldırı başlatmıştı.
Gazze'den İsrail yönüne binlerce roket atılırken, Filistinli silahlı gruplar Gazze-İsrail sınırındaki Beyt Hanun-Erez Sınır Kapısı'na baskın düzenleyerek burayı ele geçirmişti.
Silahlı gruplar daha sonra buradan İsrail içindeki yerleşim yerlerine girmiş, İsrail ordusu da onlarca savaş uçağıyla Gazze Şeridi'ne saldırı başlatmıştı.
Gazze'den düzenlenen saldırılarda 286'sı asker 1300 İsraillinin öldüğü, 3 bin 968 İsraillinin yaralandığı aktarılmıştı.
Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail'in saldırılarında Gazze'de 2 bin 750 kişinin öldüğünü, 9 bin 700 kişinin yaralandığını duyurmuştu.
İşgal altındaki Batı Şeria'da da İsrail güçlerinin ve Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 58 Filistinlinin öldüğü, yaklaşık 1250 kişinin yaralandığı belirtilmişti.
İsrail'in saldırılarında ayrıca 11 gazeteci yaşamını yitirmişti.
Lübnan’ın güneyindeki İsrail sınırında 8 Ekim'den bu yana Hizbullah ve İsrail ordusu arasında çıkan çatışmalarda ise şu ana kadar 3 sivil ile 4 Hizbullah milisi ve 2 Filistin İslami Cihat Hareketi üyesi öldü. Lübnan tarafından düzenlenen saldırılarda da 3 İsrail askeri öldü.
