Büyükataman, yazılı açıklamasında, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, İsrail-Filistin arasında yaşanan çatışmaların son bulmasına yönelik çağrısına, Yenilik Partisi Genel Başkanı Öztürk Yılmaz ve gazeteci Banu Avar'ın tepki gösterdiğini belirtti.
Bahçeli'nin çağrısına ilişkin Büyükataman, "Genel Başkanımızın çağrısı, yaşanan çatışmaların bölgedeki barış ve istikrarı tehdit etmesinin son bulmasına, sivil katliamlarının bir an önce durmasına, tüyü bitmemiş çocukların katledilmesine karşı ve Türk-İslam tarihine olan sorumluluğumuzun idraki ile yapılmış bir çağrıdır." ifadesini kullandı.
"Türkiye tarihe olan sorumluluğunun farkındadır"
İsmet Büyükataman açıklamasında, "Dünden itibaren, Musul'da devlet görevini eline yüzüne bulaştırıp kaçmış siyasetin ergeni, devlet ciddiyetinden ve tarihimizden habersiz etkisiz bir eleman başta olmak üzere son kullanma tarihi geçmiş birtakım gazeteci bozmaları, nereden fonlandığı herkesin malumu olan sosyal medya trolleri, tek merkezden düğmeye basılmış gibi saldırıya geçerek, Genel Başkanımızı hedef almaya çalışmışlardır." görüşünü paylaştı.
Bölgesel güç ve küresel aktör Türkiye'nin, bölgedeki barış ile istikrarı savunmasından doğal bir şey olmadığından habersiz bu kişilerin yaptıkları açıklamalara şaşırmadıklarını ifade eden Büyükataman, şunları kaydetti:
"Ancak yine de şunu sormak lazım, siz neden rahatsız oldunuz? Daha çok çocuğun ve sivilin ölmesine Türkiye'nin mani olacak olması, sizi niye bu kadar rahatsız ediyor? Kilometrelerce öteden bölgemize gelen emperyalist güçlerden rahatsız olmadığınız halde Türkiye'nin bölgesindeki gelişmelerde aktif rol oynamasının nesinden gocunuyorsunuz? İsrail'in sivil katliamlarına göz yumalım, alkışlayalım mı istiyorsunuz? Bölgemizde barışın sağlanmasına yönelik adımlardan neden rahatsız oluyorsunuz? Daha çok kan ve gözyaşı mı istiyorsunuz?
Eğer piyonluğunu yaptığınız efendileriniz gibi Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin mazlumlara umut olmasından rahatsız oluyorsanız, bilin ki daha çok rahatsız olacaksınız. Çünkü, Türkiye tarihe olan sorumluluğunun farkındadır ve daima mazlumların umudu olan bir devlettir. Bundan sonra da öyle olmaya devam edecektir. Türk, beklenendir ve Türkiye Cumhuriyeti, vahşi saldırılar altında yardım çığlıkları arşa ulaşan Filistinli mazlumların bekleyişlerini karşılıksız bırakmayacaktır."