Haaretz gazetesinin askeri ilişkiler analisti Harel, konuyla ilgili kaleme aldığı yazıda, "Savunma teşkilatının koridorlarında fısıldananlar yakında herkes tarafından anlaşılacak. Gazze Şeridi'ndeki Hamas mensuplarının Batı Negev'deki topluluklara (İsraillilerin gasbettiği Filistin toprakları) yönelik oluşturduğu askeri tehdidin büyük kısmı bu aşamada etkisini kaybetti. Gazze Şeridi'nden ülkenin merkezine yönelik tehdit de minimuma indirildi." ifadelerine yer verdi.
Harel, Hizbullah'ın da her gün ülkenin kuzeyine ve orta kesimlerine yüzlerce roket fırlatmasına rağmen askeri yeteneklerinin önemli ölçüde azaltıldığını savundu.
"Ordu kuvvetlerinin ve istihbarat servisinin askeri başarılarındaki iyileşmenin, daha fazla askeri baskıya ve aynı zamanda siyasi diplomasiye bağlı olacağını" belirten Harel, yazısında şunları kaydetti:
"Hükümetin bu diplomatik ufku sağlama niyeti yok. Hükümete göre Gazze'de bir anlaşma olmayacak. Lübnan'da çözüm daha basit olduğu için daha ümitli bir durum söz konusu. Ancak savaşın, özellikle de Gazze'de devam etmesi, Netanyahu'nun siyasi hayatta kalmasına hizmet ediyor ve kararları o verdiği sürece savaşın biteceğine inanmak zor."
Harel, bu bağlamda Netanyahu'nun en yakın danışmanlarından Tümgeneral Yaakov Amidror'un, bu hafta başında İsrail devlet televizyonu KAN'a verdiği röportajda, esir takası anlaşmasının Hamas'ın Gazze'de yönetimini sürdürmesine izin verdiği için uygulanamayacağını söylediğine dikkati çekti.
İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki saldırıların Netanyahu'nun kişisel çıkarlarına hizmet ettiğini belirten Harel, bunun Netanyahu iktidarını tehdit eden "erken seçimler, 7 Ekim saldırısının başarısızlıklarıyla ilgili bir soruşturma komitesi oluşturulması ve aralık ayında ceza davasında ifadesinin alınması" olmak üzere üç tehlikeyi ortadan kaldırdığını aktardı.
İsrail'in Gazze'yi işgalinde 7 Ekim sonrası
Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, "Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlere yönelik sürekli ihlallere karşılık verme" gerekçesiyle İsrail'e 7 Ekim 2023'te kapsamlı saldırı düzenledi.
İsrail, 7 Ekim'deki saldırılarda 1200 İsraillinin öldüğünü, 5 bin 132 kişinin de yaralandığını açıkladı.
İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda yaklaşık 17 bin 210'u çocuk, 11 bin 742’si kadın olmak üzere 43 bin 764 Filistinli öldü, 103 bin 490 kişi yaralandı.
Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.
İsrail ordusu, Gazze Şeridi'ne saldırılarının başladığı 7 Ekim'den bu yana 373’ü karadan işgal sürecinde olmak üzere 793 askerinin öldüğünü duyurdu.
Çatışmalara 24 Kasım 2023'te 4 günlüğüne verilen ve daha sonra 3 gün daha uzatılan "insani ara"da 81 İsrailli ve 240 Filistinli esir karşılıklı serbest bırakıldı. Öte yandan İsrail, binlerce Filistinliyi alıkoyup hapsetmeye devam etti.
İşgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te de 7 Ekim 2023'ten bu yana İsrail askerleri ile Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin saldırılarında 167’si çocuk 783 Filistinli hayatını kaybetti.