Uluslararası insani yardım kuruluşu Save The Children'ın yetkilisi Saieh, İsrail'in yoğun saldırıları altındaki Gazze'de 25 yıl sonra ilk çocuk felcinin tespit edilmesiyle geniş çaplı aşı kampanyası ve acil ateşkesin önemine ilişkin AA muhabirine çevrim içi değerlendirmelerde bulundu.
Saieh, Gazze'de 16 Ağustos'ta ilk çocuk felci vakasının tespit edildiğine dikkati çekerek, bunun İsrail'in insani yardımı sistematik olarak engellemesi sonucu kritik öneme sahip ihtiyaç malzemelerinin Gazze'ye ulaştırılamaması ve altyapı tahribatının doğrudan sonucu olduğunu vurguladı.
İsrail'in 10 aydır süregelen bombardımanının Gazze'de altyapının neredeyse tamamını tahrip ettiğini ve su sistemleri üzerinde yıkıcı etkisinin olduğunu söyleyen Saieh, Gazze'de temiz suyun bulunmadığını ve yüzlerce kişinin tek bir tuvaleti paylaşmak zorunda kaldığını anlattı.
Saieh, halkın sığındığı barınakların da aşırı kalabalık olduğuna işaret ederek, bunların sonucunda son birkaç aydır Hepatit A başta gelmek üzere çeşitli salgın hastalıkların görüldüğünü, son olarak da çocuk felcinin tespit edildiğini söyledi.
"Bu, son derece acil bir durum"
Alexandra Saieh, çocuk felci aşılarının Gazze'ye girişi için görüşmelerin sürdüğünü ancak bombardımandan ötürü sağlık çalışanlarının bu aşıları yapamayacağını dile getirerek, bu nedenle uluslararası yardım kuruluşlarının Gazze'de çocuk felci aşılarının uygulanabilmesi için "acil ateşkes" çağrısında bulunduğunu hatırlattı.
Saieh, aşıların daha da gecikmesi durumunda virüsün daha fazla çocuğa bulaşması riskine dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Gazze, şu anda salgın hastalıklar için üreme alanı ve çocuk felcine verilen tepki saatlerle ölçülüyor. Bu aşıların geciktiği her saat çocukların risk altında olduğunu göreceğiz. Çocuk felci virüsü birkaç saat içinde bir çocuğun tamamen felç kalmasına neden olabilir. Genellikle 5 yaşın altındaki çocukları akut olarak etkiler. 10 yaşın altındaki 600 binden fazla çocuğun aşılanması planlanıyor ve yine de ateşkese, çatışmaların durmasına ihtiyacımız var. Aşıların Gazze'de depolanabilmesi için malzemeye ihtiyacımız var. Bu, son derece acil bir durum. Bu aşıların girememesi ve yardım kuruluşlarının ihtiyaç duyduğu şekilde müdahale etmesine izin verilmemesi halinde bu durum çocuklar için kitlesel ölçekte sakatlıklara yol açabilir."
Saieh, Gazze'de çocukların aşılanmasında çok çeşitli zorlukların bulunduğuna işaret ederek, "Bu kadar çok sayıda çocuğun aşılanmasındaki zorluklardan biri de aileleriyle sürekli canlarını kurtarmak için kaçıyor olmaları. İnsanlar sürekli hareket halindeyken aşıları uygulamak ve hedeflenen sayıya ulaştığınızdan emin olmak zor." dedi.
"Kitlesel salgın olursa sınırın ötesindeki çocuklar da etkilenecek"
Gazze'de güvenli herhangi bir yerin olmamasının aşı uygulamasını zorlaştıracağını kaydeden Saieh, şunları söyledi:
"Eğer ateşkes olmazsa ve yardım kuruluşlarının hizmet verdiği yerlerde İsrail bombardımanı devam ederse aşıları uygulamak fiziksel olarak imkansız hale gelecek. Ayrıca insanlar öldürülmekten korkacakları için aşıların uygulandığı yerlere gelen yardım kuruluşlarına yaklaşmakta kendilerini güvende hissetmeyecekler. Dolayısıyla, bunlar ateşkes olmaması halinde çocukları aşılamak için karşılaşacağımız gerçek zorluklardır."
Saieh, bu hastalığın tüm çocuklar için ciddi risk teşkil ettiğini vurgulayarak, "Çocuk felci sınır tanımaz. Eğer kitlesel salgın olursa bu, sadece Gazze'deki çocukları etkilemekle kalmayacak, aynı zamanda Gazze sınırlarının ötesindeki ve bölgedeki çocukları da etkileyecek." dedi.
"Kritik malzemelerin Gazze'ye girişi sistematik olarak engelleniyor"
Saieh, uluslararası yardım kuruluşlarının bölgede karşılaştığı öncelikli zorluğun "güvenlik sorunu" olduğuna dikkati çekerek, "Gazze'de siviller için güvenli yer olmadığı gibi yardım çalışanları için de güvenli yer yok. Son 10 ayda Gazze'de çoğunluğu Filistinli olmak üzere 280'den fazla yardım görevlisi öldürüldü." dedi.
Yardım kuruluşlarının kritik önemdeki ihtiyaç malzemelerinin ulaştırılmasını sistematik olarak engellendiğini vurgulayan Saieh, Save The Children'ın 4 aydır çocukların tedavisi için kritik tıbbi malzemelerin bölgeye ulaştırılmasını beklediğini anlattı.
Saieh, son birkaç aydır su arıtma cihazlarından jeneratör ve röntgen cihazlarına kadar birçok ekipmanın İsrail kontrolündeki geçiş noktalarında reddedildiğine işaret ederek, bu nedenle Gazze'ye hiçbir zaman ihtiyaçları karşılayacak kadar malzeme girişinin olmadığını bildirdi.
"Gazze'deki görüntüleri başka hiçbir yerde görmedim"
Saieh, İsrail'in saldırıları altındaki Gazze'de çocukların 10 aydır korkunç şiddetle karşı karşıya kaldıklarını söyledi.
"Ekranlarımıza yansıyan görüntüleri tarif edecek kelime bulamıyorum." diyen Saieh, şunları dile getirdi:
"Tüm kariyerim boyunca Gazze'de gördüğümüz yaralanma görüntülerini, patlayıcı silahların çocuk bedenlerine verdiği zararı başka hiçbir yerde görmedim. Dünyanın her yerinde çalıştım. Bu, kesinlikle dehşet verici ve çok çirkin. Çocuklar öldürülmekle kalmıyor, olabilecek en korkunç şekillerde öldürülüyorlar. Parçalara ayrılıyorlar. Aileleri çocuklarının ceset parçalarını toplamak zorunda kalıyor. Bu, korkunç bir şey ve tüm bunlar yabancı kaynaklı silahlar kullanılarak yapılıyor."
Saieh, bu nedenle Save the Children'ın da aralarında bulunduğu çok sayıda uluslararası kuruluşun, hükümetlere yaptığı çağrıda, "İsrail'e silah satışına son verilmesini" talep ettiklerini vurguladı.
Gazze'de 25 yıl sonra ilk çocuk felci vakası tespit edildi
Filistin Sağlık Bakanlığı, 16 Ağustos'ta Gazze Şeridi'nde ilk çocuk felci vakasının tespit edildiğini duyurmuştu.
Sağlık Bakanı Macid Ebu Ramazan, "Gazze Şeridi'nde bir çocuk felci vakasının tespit edilmiş olması, henüz tespit edilmemiş yüzlerce vakanın bulunabileceği anlamına geliyor." açıklamasında bulunmuştu.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) de Gazze'de 25 yıl sonra çocuk felci vakası görülmesinden derin endişe duyulduğunu ve incelemeler doğrultusunda genom dizileme sonuçlarının, virüsün haziranda Gazze'nin atık suyundan toplanan çevresel örneklerde tespit edilen "tip 2 çocuk felci virüsü" ile bağlantılı olduğunu doğruladığını açıklamıştı.