NATO Genel Sekreteri Stoltenberg, NATO'nun merkezinde Kosova Cumhurbaşkanı Vjosa Osmani ile gerçekleştirdiği görüşmenin ardından yapılan ortak basın toplantısında NATO'nun AB aracılığıyla Sırbistan ve Kosova arasında yürütülen diyaloğu güçlü bir şekilde desteklediğini yineledi.
Sırbistan ve Kosova arasındaki diyalog çerçevesinde Brüksel'de en üst düzeyde toplantı için uzlaşılmasını memnuniyetle karşıladıklarını vurgulayan Stoltenberg, diyaloğun iki taraf arasındaki açık konuları çözmek ve "Kosova'daki tüm toplulukların haklarının korunmasını sağlayan bir çözüm" elde etmek için tek yol olduğunu söyledi.
Priştine ve Belgrad'ın kışkırtıcı söylemlerden kaçınmalarını ve Kosova'nın ülkenin kuzeyinde uluslararası mekanizmalarla işbirliği yapmasını talep eden NATO Genel Sekreteri, "Priştine'nin gerginliği azaltmak için aldığı önlemleri, kuzeydeki özel polis birimlerinin sayısını azaltmasını ve yeni yerel seçimler düzenleme planlarını içeren tedbirleri memnuniyetle karşılıyoruz. Ancak, gerilimin daha fazla tırmanmasını önlemek önemli. Bu nedenle tüm tarafları kışkırtıcı söylemlerden kaçınmaya ve kendi taahhütlerine uygun şekilde sorumlu davranmaya davet ediyorum" dedi.
Kosova'yı ülkenin kuzeyindeki gerilime ilişkin olarak uluslararası mekanizmalarla koordinasyona davet eden Stoltenberg, NATO'nun gerektiği takdirde Kosova'daki barış ve güvenliği koruma misyonu çerçevesinde gelişmelere tepki göstermeye hazır olduğunun da altını çizdi.
Cumhurbaşkanı Vjosa Osmani, NATO'nun Batı Balkanlar'da barış ve demokrasinin savunulması için gerekli olduğunu belirtti. Osmani, "Rusya'nın kötü niyetli etkisi ve istikrarsızlaştırıcı yayılmacı gündemi nedeniyle Kosova ve bölgenin bir çatışma alanı haline gelme riski var. Ayrıca, Kosova, ülkenin kuzeyinde meşru otoritesi ve egemenliği aleyhinde devam eden bir engellemeyle karşı karşıya" diye konuştu.
Ülkenin kuzeyinin sonsuza kadar Kosova'nın bir parçası olarak kalacağını vurgulayan Osmani, "Kosova'nın kuzeyinin, bölgesel otokratların hegemonik hırslarını gerçekleştirecekleri bir alan haline gelmesine izin vermeyeceğiz. Bunun yerine, yerel toplulukların daha fazla entegrasyonuna, anayasal haklar ve garantilerin korunmasına ve ilerleme için sosyo-ekonomik fırsatlar sağlanmasına çalışıyoruz" dedi.