Kayseri'de yaşanan olayda Suriyeli vatandaşın altı yaşındaki bir Suriyeli çocuğa tacizde bulunduğu iddiası, Kayseri Valiliği tarafından yapılan açıklamayla kamuoyuna duyuruldu. Valilik, zanlının gözaltına alındığını ve çocuğun koruma altına alındığını belirtti. Bu olayın ardından sosyal medyada yayılan provokatif paylaşımlar, ırkçı vatandaşları harekete geçirdi.
🔴#Kayseri'deki istismar iddiasıyla alakası olmayan birçok #Suriyeli kişiye ait ev, iş yeri ve araç #mülteci karşıtı kişiler tarafından ateşe verildi. https://t.co/TnXfboNFdb pic.twitter.com/MB0QRoxeal
— Daily Ummah (@dailyummah) July 1, 2024
Olayın hemen sonrasında, suçlamayla ilgisi olmayan Suriyeli vatandaşların dükkanlarına saldırılar düzenlendi ve bazı iş yerleri ateşe verildi.
🔴#Kayseri’de dün gece toplanan mülteci karşıtı grupların yaktığı bir evin Türklere ait olduğu açıklandı. https://t.co/TnXfboNFdb pic.twitter.com/Ns6TpgqJxy
— Daily Ummah (@dailyummah) July 1, 2024
Ayrıca ırkçılıktan gözleri dönen grup, hızını alamayıp Türk vatandaşların oturduğu evi de ateşe verdi.
Yaşanan olaylarda 14 emniyet mensubu ve 1 itfaiye eri yaralandı.
Suçlulara karşı çifte standart!
Kilis'te Gina Mercimek'in iki Türk tarafından tecavüze uğrayıp kuyuya atılarak öldürülmesi ve Sakarya'da Suriyeli Emani el Rahmun'un yine iki Türk tarafından tecavüze uğrayıp 10 aylık bebeğiyle birlikte katledilmesi, toplumu derinden yaralayan olaylar arasında yer alıyor.
Bu tür vahşi suçlar, bireysel sapkınlıkların ürünü olurken, tüm bir halkı suçlamak ve hedef göstermenin suçluyu değil, topluluğu hedef aldığını apaçık ortaya koyuyor.
Kayseri'de Suriyeli vatandaşlara yönelik gerçekleştirilen ırkçı provokasyonlar, toplumsal barışı zedelerken aynı zamanda suçluların adalet önünde hesap vermesini engelleyen kargaşalara yol açıyor.
Kaynak: Daily Ummah